diski-kacirmaÇocuğun bağırsak kontrolünün sağlandığı ve kakasını tutma ve bırakma işlevini kontrol edebileceği yaşa gelmesine rağmen kakasını uygunsuz yerlerde bırakması enkroprezis adını alır.

Enkroprezis tanısı konması için 4 yaşından büyük olan çocuğun, uygunsuz yerlere tekrarlayıcı nitelikte dışkı kaçırması ve bu davranışın en az 3 ay süre ile en az ayda bir kez ortaya çıkması gerekir. Ayrıca bu davranışın tıbbi bir duruma bağlı olmaması gerekir.

Enkoprezis iki şekilde görülür.

  1. Kabızlık ve sonrasında aşırı miktarda dışkının boşalmasıyla giden Gündüz veya gece olabilir. Primer olarak kabızlığın tedavisi önemli ölçüde düzelme sağlar.
  2. Bu durumla gitmeyen dışkı kaçırma

Enkoprezis (Dışkı Kaçırma) Türleri

  1. Eğer çocuk hiç kontrol geliştirmemişse birincil enkoprezisten söz edilir.
  2. Kakasını kaçırma davranışı en az bir yıl boyunca kontrol edebildikten sonra başlamışsa bu durum ikincil enkoprezisdir. Düşük sosyo ekonomik düzeyde, kronik kabızlık durumunda ve erkek çocuklarda daha sık görülür.

diski-kacirma2Kaka Kaçırma Nedenleri

A.Biyolojik sebepler

  1. Barsağın son bölümündeki anüs çıkışını denetleyen kas dokusu halkasının yeterince kontrol edilememesi, anal anormaliler,
  2. Psikojenik megakolon
  3. Nörolojik, bilişsel ve fiziksel gelişme gerilikleri

B.Psikolojik sebepler

  1. Nevrotik yapıya sahip anne ve uzak duran baba
  2. Tuvalet eğitiminin aşırı zorlamalarla cezalandırıcı bir şekilde çok erken yaşta gerçekleşmesi,
  3. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite nedeniyle tuvalet alışkanlığının gelişmemiş olması
  4. Depresyon
  5. Anksiyete veya kabızlıkla birlikte barsak içeriğinin aşırı birikimine bağlı olarak dışkı kaçırma görülebilir. Bu durum ağrılı dışkılama yüzünden dışkının tutulmasından da kaynaklanabilir.
  6. Yetersiz tuvalet eğitimi veya eğitime yeterli yanıt alınmaması nedeniyle barsak kontrolü kazanılmayabilir.
  7. Tuvalet ve tuvalete gitme ile ilgili korkular
  8. Çocuğun genel olarak inatçı bir tutumu olması nedeniyle tuvalete dışkılamaya karşı isteksizlik ve buna direnç olabilir.
  9. Aile içi ilişkilerdeki bozukluklar, çocuğa bakım veren kişinin hastalanması, çocuk ve aileyi etkileyen önemli değişiklikler gibi stresörler de neden olarak sayılabilir.

Olumsuz etkileri

Tedavi edilmezse aile içi ilişkilerinde problemler yaşanır. Çocuk bu durumu yüzünden, sosyal aktivitelerden kaçar ve sosyal çevresinde uyum problemleri yaşar. Çocukta utangaçlık, utanma ve suçluluk duygusu gelişebilir ve kendine saygının kaybı, özgüveninde azalma olabilir. Enkoprezis ikincil olarak bazi bedensel problemlerin gelişebilir. Ve çocuğun yaşına uygun psikososyal gelişiminin bozulmasına yol açar.

diski-kacirma3Ne Yapılmalı?

  1. Öncelikle enkoprezisin ne şekilde oluştuğu yani kabızlıkla beraber mi görüldüğü yoksa kabızlık olmadan mı ortaya çıktığı belirlenmelidir.
  2. Eğer kabızlıkla birlikte ortaya çıkıyorsa kabızlığın önlenmesi için oral laksatif ve rektal katartikler ile su ve liftin arttırıldığı, ayrıca süt, peynir ve nişastanın azaltıldığı diyet önerilebilir. Bunun için çocuğun tıbbi bir tedaviye ihtiyacı vardır.
  3. Kabızlığın olmadığı durumlarda psikolojik değerlendirme son derece önemlidir.Bu durumda profesyonel bir psikolog yardımı alınmalı ve işbirliğine gidilmelidir.
  4. Aile içi problemlerin veya gerginliklerin giderilmesi belirtilerde azalma sağlamaktadır. Bunun için ailenin desteği şarttır.
  5. Çocuğa yönelik eleştiri ve cezalandırmalar terk edilmelidir.Bunun yerine çocuk cesaretlendirilmeli ve teşvik edilmelidir.Özsaygısı ve özbenliğini koruyabilmesi yönünde mutlak suretle desteklenmelidir.
  6. Çocuğun altına bez bağlanmanın veya bu durum karşısında sessiz karşısında tamamen sessiz kalma gibi davranışların enkoprezisi pekiştireceği unutulmamalıdır.
  7. Anne baba ve çocuk beraber ele alınmalıdır.

Enüreziste (çiş kaçırma) olduğu gibi enkopreziste de davranışçı terapi yöntemini sağaltımda etkili olduğuna dair çalışmalar rapor edilmiştir.Ailenin işbirliği ile takvim tutma yöntemi, ödül sistemi uygulabilir.Ancak tüm bu tedavi yöntemlerinin profesyonel bir psikolog tarfından uygulanması çocuğun ve ailenin ruhsal dinamiklerinin korunması açısından kaçınılmazdır.