sosyal-beceri-egitimiSosyal beceri ve sosyal yeterlilik, çoğu zaman aynı anlamda kullanılmasına karşın bu iki kavram birbirinin yerine geçmektedir. Sosyal beceriler özel, tanımlanabilir, ayrı özellikleri olan davranışlardır ve geniş bir yapı olan sosyal yeterliliğin bir parçasıdır. Buna bağlı olarak bireyin sosyal yeterliliğe sahip olması, çevresi ile uygun şekilde etkileşim kurabilmesi için gerekli olan sosyal becerilerinin olması ve gerekli ortamlarda bu becerileri kullanabilmesi olarak açıklanabilir. Sosyal yeter-lilik, diğerlerinin bireyin sosyal işlevleri hakkındaki kararına da-yalıdır. Bir başka deyişle sosyal yeterlilik, bireyin içinde yaşadığı toplum tarafından belirlenen ölçütlere uygun olarak davrandığına ilişkin yargılarını temel alan değerlendirici bir terimdir ve sosyal yeterliliğin temelini oluşturmaktadır.

Sosyal beceriler; arkadaş kabulü, davranışsal beceriler ve sosyal geçerlik temel alınarak açıklanmakta, arkadaş ilişkileri ile ilgili olarak yapılan tanımda çocuğun / bireyin arkadaşlarıyla ilişkileri ölçüt olarak alınmakta, yaşıtları tarafından kabul edilen, arkadaşları arasında popüler olan çocukların sosyal becerileri yeterli olarak kabul edilmektedir. Davranışsal beceriler temel alındığı zaman sosyal beceriler bireyin içinde bulunduğu durum ile birlikte ele alınmakta ve bu beceriler o duruma özgü olan ve çocuğun olumsuz sonuçlar almasını engelleyen beceriler olarak açıklanmakta, iletişim kurma, etkileşim başlatma, göz kontağı kurma, paylaşma, yönergelere uyma gibi beceriler gözlenebilir objektif beceriler olarak tanımlanmaktadır. Sosyal geçerlik açısından ise sosyal beceriler, çocuk / birey için belirli sosyal ortamlarda önemli sonuçları yordayan davranışlar olarak kabul edilmektedir. Bu üç tanımda ortak nokta sosyal yeterliliğin vurgulanmasıdır. Buna göre sosyal becerileri yeterli olan kişi çevresindekilerle kolayca etkileşim kurabilen, bilgi alabilen, etkileşim sonrasında diğer bireylerde olumlu duygular bırakabilir. Sosyal becerilerin beş temel özelliği vardır:

  1. Sosyal beceriler bireyin içinde yaşadığı toplumun sosyal kurallarına bağlı olan, bireylerin sosyal ortamlarda olumlu ya da nötr tepkiler almalarına, olumsuz tepkilerden kaçınmalarını sağlayan becerilerdir. Nerede, kiminle, nasıl konuşulur?, nerede, kiminle, nasıl konuşulmaz?, okulda, alışverişte, camide, sınıfta, nasıl konuşulur gibi becerilere ilişkin kurallar, sosyal olarak kabul edilen ya da edilmeyen davranışların belirleyicisidir. Sosyal becerileri yetersiz olan bireylere toplumsal kuralların belirlediği davranışların öğretilmesi gereklidir.
  2. Sosyal beceriler öğrenilmiş davranışlardır. Farklı kültürlerde farklı sosyal kuralların olması, her toplumda farklı sosyal dav-ranışların istendik kabul edilmesi, sosyal becerilerin öğrenilmiş davranışlar olduğunu göstermektedir. Bu da sosyal becerileri yetersiz olan bireylere bu becerilerin öğretilebileceği anlamına gelmektedir.
  3. Sosyal beceriler amaca yöneliktir ve birey tarafından belirlenen bir amaç için kullanılırlar. Sınıfta soru soran öğrenci, problemi doğru çözebilmesine yarayacak bilgi alması armacıyla, iş yerinde şaka yapan bir kişi olumlu dikkat çekmek amacıyla bu becerileri kullanmaktadırlar. Bireyin amacını belirleyebilmesi ve bu amacı sosyal ortamlarla bütünleştirebilmesinin, sosyal yeterliliğin bir göstergesi olduğu düşünülmektedir.
  4. Sosyal beceriler duruma özgüdür ve sosyal ortamlara göre farklılaşır. Bu beceriler bireyin içinde bulunduğu sosyal ortama, ortamdaki kişilere ve etkileşim nedenine bağlı olarak değişmektedir. Kütüphanedeki ya da spor salonundaki davranışlar birbirinden farklıdır. Okul ortamında arkadaşlarla ve öğretmenlerle etkileşime yönelik davranışlar da birbirinden farklıdır.
  5. Sosyal beceriler göz-lenebilir becerilerin yanı sıra gözle-nemeyen bilişsel ve duyuşsal elemanlardan oluşmaktadır. Selamlaşma, yardım alma, teşekkür etme ve paylaşma gibi davranışlar gözlenebilir elemanları oluştururken; sosyal durumu algılayabilme, karar verme ve diğerlerinden alınan tepkileri değerlendirebilme gibi davranışlar, gözlenemeyen elemanlar içinde yer almaktadır. Sosyal becerilerin bu özellikleri bireyin çevresiyle etkileşim kurmasının ne kadar güç olduğunu göstermektedir. Bu becerilerin kazanılması, bireyin geçmiş deneyimlerine, çevresinden aldığı geri bildirimlere, içinde bulunduğu sosyal ortamlara / olaylara, çevresindeki kişilere, gözlenebilen ve gözlenemeyen elemanların güçlü ya da zayıf olmasına bağlı olarak gerçekleşmektedir.

sosyal-beceri-egitimi2Bireyin çevresiyle etkileşimini kolaylaştırdığı, sosyal kabulünü arttırdığı sosyal becerilerin çok çeşitli olduğu ve bu becerilerin farklı çalışmalarda, değişik şekillerde gruplandırıldığı görülmektedir. Bu beceriler; bireyin kendisi ile ilgili, çevreyle ilgili, iş/görev ile ilgili ve kişiler arası etkileşim ile ilgili davranışlar olarak dört grupta toplanmaktadır. Aynı zamanda sosyal beceriler alt gruplara da ayrılarak, sınıf ile ilgili beceriler, okul ile ilgili beceriler, kişisel beceriler, etkileşim kurma becerileri, toplumla ilgili beceriler ve iş ile ilgili beceriler olarak da gruplandırılır.

Sosyal yeterliliğin artırılması bütün çocuklar için kişiler arası olumlu ilişiler kurma ve bu ilişkileri sürdürme, kendileri hakkında olumlu düşünme ve sosyal davranışları için olumlu geri bildirim alma ile sonuçlanmakta; sosyal becerilerde yetersizliği bulunan çocuklarda mü-dahale edilmediği ve bu yetersizlikle baş edebilecekleri beceriler öğretilmediği zaman, uzun dönemde sosyal yetersizliklerin arttığı, uyum sorunlarının ortaya çıktığı gözlenmektedir. Araştırmalar, sosyal becerilerdeki yetersizliğin akademik becerilerde başarısızlık, suçluluk ve zayıf benlik algısı ile ilişkisi olduğunu göstermekte; engelli bireylerin belirlenmesi ve tanımlanmasında bu becerilerin yetersizliğin önemli bir rol oynadığı açıklanmaktadır.

sosyal-beceri-egitimi3Sosyal beceri eğitiminde kullanılabilecek yöntemler

Sosyal beceri eğitim programlarında, bireyin gereksinim duyduğu sosyal becerileri kazanmasına yardım etme amaçlanmaktadır. Bu eğitim programlarında sözel iletişim becerileri ve sözel iletişime eşlik eden sözsüz iletişim becerileri öğretilir. Bu becerilerden bazıları; göz iletişimi, beden duruşu, beden dili, uygun jest ve mimikler, ses tonunun etkili kullanımı, duyguları ifade edici fiziksel temas, uygun fiziksel görünüm, kendine güven, kendini ifade etme, duyguları anlama ve ifade etme, akıcı konuşma, etkili dinleme, etkileşimi başlatma, etkileşimi başlatanlara tepkide bulunma, karşı cins ile etkileşim kurabilme, selamlaşma, bilgi verme ve alma, görüşme yapma, soru sorma, etkinliklerin paylaşımı, paylaşım ve işbirliği, övgü alıp verme, olumlu geri iletimi alma ve verme, olumsuz geri iletimi verme ve kabul edebilme, empatik olabilme, kendi haklarını savunma, reddedilme ile başa çıkma, akran baskısına direnme, kızgınlık ile başa çıkma, kişisel ve sosyal problem çözme becerileridir.

Sosyal beceri eğitimi prog-ramlarında, yukarıda anılan ya da benzeri diğer beceriler geliştirilmeye çalışılır. Sosyal beceri eğitimi programlarında, geliştirilmesi amaçlanan beceriler, çeşitli teknik ve yöntemler ile bireylere kazandırılmaktadır. Bu tekniklerin çoğu davranışçı tekniklerdir. Sosyal beceri eğitimi temelde davranışçı yaklaşıma dayanmaktadır. Sosyal beceri eğitiminde kullanılan en temel ve yaygın teknikler şunlardır:

1. Temel sosyal beceri alıştırmaları: Sosyal ilişkiler, beden duruşu, yüz ifadesi, jest ve mimikler, göz iletişimi, dokunma ve konuşma gibi karmaşık bir davranış dizisinin iyi bir şekilde düzenlenmesine ve koordine edilmesine bağlıdır. Alıştırmalar sosyal ileti-şimde yetersiz olarak görülen durumlar için bir yardım aracı olarak kullanabilir.

2. Modelden öğrenme: Modelden öğrenme, bireyin başkalarını gözleyerek ve taklit ederek davranışları kazandığı öğrenme sürecidir. Gelişim sürecindeki öğrenmelerimizin çoğu modellerin taklidine bağlıdır.Örneğin; çocuklar ebeveynlerin konuşmalarını, jest ve mimiklerini taklit ederek konuşmayı, jest ve mimikleri öğrenebilirler.

3. Öğretim: Öğrenene tanımlanabilen bir davranış ya da performans standardına ilişkin bilgi verilmesidir. Bu tanımlamaya göre öğretimin çeşitli işlevleri vardır. Bu temel işlevler şu şekilde açıklanabilir.

a. Sözel öğretim: Sosyal davranışlara ilişkin tanımlamaların, örneklerin, kuralların iletilmesi ve davranışın teşvikini içerir. Sözel öğretim genellikle konuşmaya da-yanır. Sosyal becerilerin kazanılmasını kolaylaştırmak için somut ve soyut kavramların kullanımı söz konusudur.

b. Modellik ederek öğretim: Sözel öğretim anlatıma dayanırken modellik ederek öğretim performansa dayalıdır. Modellik ederek öğretimin en önemli avantajı, gözlemcilere etkili bir performans ortaya koymak için belirli bir sosyal beceriye ilişkin davranışsal öğelerin nasıl birleştirileceğinin ve ard arda nasıl sıralanacağını gösterilmesidir. Sözel öğretim ve modellik ederek öğretimin birleştirilerek kullanılması her iki yöntemin tek başına kullanılmasından daha etkilidir.

4. Önemli olayların analizi: Sosyal becerilerin eğitimi yöntemlerinin en temel olanlarından biridir. Sosyal olayların bütününün ve parçalarını mümkün olduğunca gerçekçi bir şekilde analiz edilmesi sürecidir. Bireylerin geçmişte güçlük yaşadıkları ve tekrar karşılaşabilecekleri durumların belirlenmesi, analizi, rol oynama ile prova edilmesi ve alternatif dav-ranışları formüle edici bir yaklaşımla incelenmesidir.

5. Sosyal problem çözme:
Sosyal problem çözme, sosyal yeterliliğin önemli bir alt boyutudur. Problem çözme bece-risinin 5 temel öğesi vardır:

1- Problemin belirlenmesi,
2- Alternatif çözüm yollarının üretilmesi,
3- En iyi çözüm ya da çözümlerin seçilmesi,
4- Belirlenen çözümü uygulamak için bir planın geliştirilmesi,
5-Uygulanan planın yeniden gözden geçirilmesi,
6- Problem çözme öğeleri, çeşitli sosyal problemlere uygulandığında etkili olabilmektedir.

Sonuç ve değerlendirme

Bireyin gelişim dönemlerini, sosyal becerileri ve yeterliklerini, sosyal beceri eksiklikleri ve yetersizliklerini göz önünde bulundurduğumuz zaman anne-babalar ve öğretmenlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Anne babalar ve öğretmenler, öncelikle çocuklara sevgiyle yaklaşmalı, çocukların üzerinde sabır ve titizlikle çalışmalıdırlar. Sosyal beceri eğitiminde özellikle çocuklara kendilerini ifade etmeleri için fırsat tanınmalı, çocukların gelişim özellikleri dikkate alınmalıdır.

Yrd. Doç. Dr. Elif Güneri(Uzman Klinik Psikolog)